Ağustosun Son Gülüşü

Bazı son gülüşler çok acı. Böyle boğazımı acıtıyor her ağustos. Bu deli sıcağa rağmen buz gibi terletiyor, canlanıyor ve gerçeklikten saptırırcasına özletiyor. Adaletsizliğin her bir zerresini anbean hissettirerek derimi yüzüyor. Her ağustos. Her ağustosta sen gidiyorsun, yeniden. Ve aklımda hep o son gülüşün canlanırken bir gün gittiğin yerden dönecekmişsin gibi ya da hiç gitmemişsin gibi bir hayalle cebelleşiyorum. Hayatımın sonuna kadar seni görmeyeceğim gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğumu düşündükçe deliliğin bitmez tükenmez katlarını çıkıp zirveye oturuyor ve yeni bir zirve yaratıyorum kendime. Ben ağustosta doğdum; ağustosta hayalet oldum. Seninle birlikte.

Çok şey değişmedi. Sadece ketçabı sevmiyorum artık. Mayonezle yer değiştirdiler. Bunun dışında her şey aynı. Zaman çok garip akıyor. Yaşlı hissediyorum. Diğer yandansa hiçbir şey yaşamamış kadar toy. Sürekli yorgunum, sürekli mücadele edecek bir şeyler buluyorum ve yenilmeye doymuyorum. Keşke burada olsan ve birlikte mücadele edip birlikte yenilsek. Keşkeyi de hiç sevmem. Ben 'iyi ki' sevenlerdenim. Fakat her aklıma gelişinde keşkelere boğuluyorum. Keşke geleceği görebilseydim ve ciddiye alabilseydim o zamanlarda. Ama ben kendiyle bile dalga geçip gülen bir insanım işte! Ciddi kalamıyorum, aksini söyleyenlere aldırış etmezsin, biliyorum. 

Hayatımın başlangıcındaki varlığın, sonsuzluğumun içinde ilelebet devamlılığını sürdürecek. Bir yerde okumuştum; seni tanıyan son insan ölene kadar hayatta sayılıyormuşsun. Öyle bir şey. O halde yaşıyorsun demektir. Değil mi? Bu yüzden seni hep hatırlayacağım ve yaşatacağım. Silinmeyeceksin. Çünkü seni hatırlıyorsam, varlığın gerçek ve sen bir hayalden ibaret değilsin. Sadece seni artık göremiyorum, duyamıyorum ve sana dokunup konuşamıyorum. Buna rağmen buradasın. Seni silebilecek tek şey seni tanıyan son insanın ölümü olacak. O zamana dek...
Arkanda bıraktığın savaşın altında eziliyorum. Adalet bile zamanaşımına uğrayabiliyor, biliyorsun değil mi? Sanırım seni de zamanaşımına uğratmak için var güçleriyle çabalıyorlar. Sanırım, 'sanırım' buraya epey eğreti durdu. Seni ve adaleti zamanaşımına uğratacaklar. Bu bile adil değil. Adalet, zaman aşımına uğramamalı. Bir insan zamanaşımına uğramamalı. Bu tam anlamıyla, trajik. 

Ne çirkin bir çaba! 

İnsanlar üçe ayrılır: Giriş, gelişme ve sonuç olarak. Bu noktada ben sonuç odaklı insan kategorisine giriyorum. Giriş ve gelişme canımı öyle sıkıyor ki hemen sonuca varıyorum.Belirsizlik beni mahvediyor. Zamanaşımının kapımı kurnazlıkla çalacağı o belirsiz anda kayboluyorum. 
Çok zor. Hiçbir cümleyle ifade edebileceğimi sanmıyorum ama çok zor. Ağustosun yalnızca adını seviyorum artık. Bu kadar. Bir sonraki ağustosta görüşmek üzere. Rüyalarda buluşalım... Bilinçaltıma işle gülüşünü. Sonsuz gülüşünden biraz daha sonsuzluk istiyorum.

SIR: Rüyalarımda hala gülüyorsun. Teşekkür ederim.


Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık. En azından rüyalarda buluşabilmenize sevindim.

    "Seni tanıyan son insan ölene kadar hayatta sayılıyormuşsun." Bu yaklaşım, Coco isimli animasyon filmde de ele alınıyor. Oldukça güzel işlenmiş üstelik.
    Yaşam algıladıklarımızın çok ötesinde, bunun farkına varabilenler ise azınlıklar maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün fark ettiğim üzere sizin de yorumunuz dahil bloguma gelen birçok yorum spam klasörüne düşmüş ve bu durum senelerdir devam ediyormuş. Bu sebeple yorumunuzu geç fark edip geç yayınlayıp geç yanıtladığım için çok üzgünüm ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Söylediğiniz anismasyonu izlemiş olabilirim, çünkü buz sözün bir yerlerden aklımda kaldığını düşünüyordum. :)

      Sil
  2. Boğazımda Ağustosun hüznü, göğsümde ölümün saygıyı hakeden otoritesi. Hafızamda ise hiç unutulmayacak hoşçakalsız gidişler. Çok etkilendim yazdığın yazıdan, bundan sonrasını derin sessizliğe bırakmak istediğim için yorum yazmayı kesiyorum bu yazı için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar harika bir yorum ve ben bunu yeni fark ediyorum. Bugün fark ettiğim üzere sizin de yorumunuz dahil bloguma gelen birçok yorum spam klasörüne düşmüş ve bu durum senelerdir devam ediyormuş. Bu sebeple yorumunuzu geç fark edip geç yayınlayıp geç yanıtladığım için çok üzgünüm ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar