Yenilmez Sözlük


Biliyor musun? Kendi kabuğuma çekildim. Yaz mevsiminde yağmurlar yağdı dünyama, şimşekler çaktı, kar yağdı, her taraf buz kesti, bir ara sonbahar yapraklarını döktü. Sırasıyla değildi hiçbir şey. Karmakarışıktı. Ben kendi hayatımı dışarıdan seyreder gibi seyrettim. Hani bir filmin içine dahil olmak istiyordum ya. Kendi filmimi çektim ben. Pek havalı bir film de olmadı fakat başrol bayağı depresif bir kızdı. Üst kattaki odasından dört mevsimi somurtarak izleyip durdu. Sanki bir şeyleri kaybetti. Ya da hiçbir zaman hiçbir şeyi kazanamadığını fark etti. Kızın canı hayallerine epey sıkkındı. Tanımadığı birine dönüşmüştü. Garip birine dönüştüğünü fark etti. Belki de özüne. Ama biliyordu. Rol yapmak zorunda değildi. Hiçbir zaman bunu yapmak istememişti zaten. Kırıldığında gizlememişti, kızdığında öfkesini serbest bırakmıştı, üzüldüğünde mutlu suratını takınmamıştı. Ne hissediyorsa o'ydu işte. O kadar. Ama şimdi...

Şimdi cesur olma vaktiydi. Çoğu insanın yaptığı gibi kendinden bile saklanmayacaktı. Karar vermişti. Susmayacaktı. Çünkü bu ona iyi gelmiyordu. İnsanlardan korktuğunu itiraf etti. Onlarla yapay bir ilişki kurmaktan daha fazlasını yapamadığını ve bunun sebebinin kendini soyutlamasından kaynaklı olduğunu anladı ama esas sebep neydi? Deli gibi korkuyordu. Yanlış anlaşılmaktan değil artık. Anlaşılamamaktan. İnsanların onu samimiyetsizce tokatlamasından korkuyordu. Çünkü insanlar çok iyi saklanıyordu ve yenilmezleri oynuyordu. Ama kız yenilmezi oynayamazdı. İstemiyordu. Çünkü o hep yenik hissetmişti. Yaz ona hiç uğramamıştı. O da hep kışı sevmişti zaten. Çünkü kış soğuktu ve gerçek. Kız hep gerçeklerin peşinden koştu. Gerçeklerin peşinden koşarken hayalleri de buz sıcaklığında onun yanında koştu. Kız bir gün anladı ki ikisinden birini tercih etmeliydi. Üçüncü bir seçeneğe inandı hayatı boyunca. Ama başaramadı. Ya birini seçecekti ya da kaybolup gidecekti. Kız gerçeği seçti. Bir süreliğine. İkisine de gücü yetebilecek hale gelene kadar. Yenilmez olana kadar.

Size bir şeylerden bahsedeceğim. İnsanların empati yoksunluğundan ve insanları yalnızca para olarak görmesinden. Bundan o kadar rahatsız ve muzdaribim ki... Çocukken birkaç tane Türkçe sözlüğüm vardı. Her yıl daha zengin, daha büyük bir sözlük alırdım. Sözlükteki kelimeleri tek tek okumayı, anlamadığım bir sözcüğü duyunca hemen çantamdan sözcük hazinemi çıkartıp sayfalarını karıştırıp bulmayı tarifi imkansız bir hakikatle severdim ve biliyor musun, anlardım. Bazı insanlar da bilmedikleri kelimelerin sözlükteki anlamlarına bakmalı ve anlamalı. Çünkü empati yeteneği kazanılabilir ve bunu yapmanın en sade yöntemi sözlük okumak. Kelimeleri anlarsan insanları da anlarsın. Kelimelerin anlamını bilmediğinde insanlara anlamsızca savurduğun bütün o cümlelerle kendini sonsuz bir boşluğa atarsın ve bunu insanları yaralayarak yaparsın. Çünkü sözlük okuyan insanlar kelimelerle yaralanır.

Bazı insanlar üzülünce, çok üzülünce alkol kullanır, madde kullanır, sigara kullanır vs. daha birçok şey sayabilirim. Ben üzülünce yazarım. Bu yüzden umuttan bahsettiğim yazılarım bile ceset kokuyor. Neden biliyor musun? Çünkü yazarken zehrimi sayfaya akıtarak kendimi iyileştiriyorum. Bu zamana kadar yazmadığım şeyler de var. Sırf bu yüzden hiçbir zaman iyileşemeyecek yaralar... Çünkü bu zehir akıtılamayacak kadar koyu. Ne kadar kusarsam kusayım sözlüğün varlığını bilmesine rağmen kendi bildiğini okuyan insanlar sayesinde tekrarlanıyor zehir. Ben ne kadar kusarsam kusayım zehir hiç bitmeyecek ve ben hep yenik hissedeceğim. Sırf bu yüzden. Ama bir gün... Bir gün bütün kanımı yenileyeceğim. Yaralanmayacağım. Çünkü sözcüklerin anlamını umursamayan insanların sesinden ve görüntüsünden çok uzakta olacağım. Yenilmez sözlüklerim çantamda olacak ve ben çok hızlı koşacağım. Sözcüklerimi insanlara bulaştırarak yenilmez olacağım.
O zamana dek;
Yenik
Yalnızca o zamana dek.

Kabukta Yaşam

Yorumlar

  1. Yazılarını okumayı ne kadar özlediysem, bloğunda yeni bir yazı görünce etrafımda insanlar olmasına aldırmadan kocaman gülümsedim. Bunun için çok teşekkür ederim. Umutsuz bir yazıydı bu doğru ama hayat zıtlıklarla dolu. Olumsuzluklardan sonra olumlu şeyler olacağına inanıyorum. Bir sonraki yazını bekliyorum. Gerçekten.
    Koskocaman sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülüşünü ve fikirlerini benimle paylaştığın için ne kadar teşekkür etsem az! :)
      Koskocaman sevgilerimle,

      Sil
  2. Sözcüklerin anlamını araştırıp bulabilenler, yaşamın sırlarını da çözer. Güzel, çok güzel. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çözebildiğimiz kadar...
      Teşekkür ederim.

      Sil
  3. Merhabalar sizi yeni keşif ettim.Takip ve izlemeye aldım.Bana da beklerim.(tariflimutfak-sibelinyemekleri)Başarı ve mutlu yıllar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, bugün fark ettiğim üzere sizin de yorumunuz dahil bloguma gelen birçok yorum spam klasörüne düşmüş. Bu sebeple yorumunuzu geç fark edip geç yayınlayıp geç yanıtladığım için çok üzgünüm ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  4. Merhaba sizi takibe aldım, sizi de beklerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bugün fark ettiğim üzere sizin de yorumunuz dahil bloguma gelen birçok yorum spam klasörüne düşmüş. Bu sebeple yorumunuzu geç fark edip geç yayınlayıp geç yanıtladığım için çok üzgünüm ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  5. "Yanlış anlaşılmaktan değil anlaşılamamaktan korkuyorum" derin bir cümle olmuş. İnsanların birbirini dille anlaması çok zor. Çünkü ne anlatan meramını tam olarak anlatabilir, ne de dinleyen duyduğunu doğru anlar. Umarım en kısa zamanda kabuğundan çıkar bu depresif kız:)

    YanıtlaSil
  6. uzun zamandır paylaşım gelmiyor neden :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz sonra yeni bir yayın yapacağım. Yorumunuz için minnettarım.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar