Yüzyıl Meselesi

Öyle berbat bir çağda yaşıyoruz ki buna yaşamak denilirse tabi. En azından birkaç yüzyıl önce doğmayı çok isterdim. Bir şeylerin ucunda olmamayı, insan duygusunun yoksunluk çekmediği, insanın insandan kıtalar kadar uzak olmadığı, saf, realist ve nefes alan bir toplumda ve çağda yaşamayı isterdim. Kaygılardan uzak, yaşamın manasını kavrayabilen bir ütopya mı hayal ediyorum? Hayır, oldukça realistim. Şu an bunu dünyada istemeyen bir canlı bulamazsınız.

Kim huzur istemez ki, kim sağlıklı bir toplumda yaşamak istemez? Bunu herkes ister biliyorum. Ama istemek dışında tek yaptığımız zamana bırakmak. Zamana tüm umursamazlığımızla birlikte tüm hayatımızı bedavadan bırakıyoruz resmen. Kendi hayatımız dışında her şeye gayet kayıtlı davranıyoruz. Farkında mısınız sosyal medya dışında birbirimizle iletişime geçmeye tenezzül bile etmiyoruz. Bunu ben de yapıyorum sen de yapıyorsun o da yapıyor herkes, herkes... Ama bundan sıkılmadın mı? Ben çok sıkıldım. Kendimizi tükettik, yanımızdakini tükettik, yaşamayı unuttuk, görmeyi unuttuk, biz sevilmek kadar sevmeyi de unuttuk. Salt sevginin ne olduğunu bile bilmiyoruz artık, çünkü bize kadar gelmemiş, bu çağa yetişmemiş. Boyut atlamış gibiyiz, sanki bizi bir kadın doğurmamış da leylekler getirmiş gibi davranıyoruz.

Kısacası çok sıkıldım artık. Gına geldi derler ya, tam olarak öyle oldu. Sorun bir tek ben böyle hissetmiyorum, sorun bu. Böyle bir çağa denk gelmek istemezdim ama olmuş işte bir kere. Şimdi ben bu hayatla ne yapacağım? Atsam atılmaz satsam satılmaz. Zamana bırakmayı da hiç düşünmüyorum, çünkü kum tanelerine kapılırsam işin içinden çıkamam. Bana bir zaman makinesi lazım. Böyle bu koca, yaşlı, şişko dünyayı da içine alacak bir zaman makinesi istiyorum. Yoksa aman yani ne işime yarayacak ki? Bilmem. Yaramaz gibi geldi şimdi. Halbuki nasıl da iyi gelirdi. Kendimi kurtarırdım hiç değilse. Yani sonuca gelirsek arkadaşlar, biz oraya gidemiyorsak orayı niye bize getirmiyoruz? Yapacağınızı bilsem kırarım şu telefonu olur biter. Ellerimle yazarım bunları bir kağıda. Ah ne güzel olur ne güzel. Ama aslında o kocaman zaman makinesi gerçekten işe yarar. Bu kadar da realistim işte.

SIR değil: Bana bir zaman makinesi lazım. Acilen! Acilen bu yüzyıldan kaçıp gitmem lazım. 



Yorumlar

  1. Öncelikle şunu söylemek istiyorum yorumlarını gördüğümde çok mutlu oluyorum. :) Herhalde seninle kurduğum diyaloğun tadını başka insanlarla yüz yüzeyken alamıyorumdur. Dostluğun için teşekkür ederim. :) Mottonu o kadar sevdim ki, dahiyane! Sen hep ışığını saç böyle, bana kadar ulaşıyor, pozitif enerji veriyorsun. Uzun zamandır Doctor'u bekliyorum, umarım beklediğimize değer ve bir gün bizi yol arkadaşı olarak almak için Tardis'iyle karşımızda belirir. Çok kıymetli yorumun ve güzel dileklerin için teşekkür ederim. :)

    Sevgiyle.

    YanıtlaSil
  2. maalesef çok haklısınız, bu çağı sevemedim ben de

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haksız olmayı öyle çok isterdim ki... Teşekkür ederim yorumunuz için.

      Sil
  3. Gideceğimiz zamanda bu sorunlar değil de başka sorunlarla karşılaşabiliriz. Belki de sorunlara bakışımızı değiştirmeliyiz ya da onlarla nasıl baş edebileceğimizi düşünmeliyiz?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farklı ve güzel bir bakış açısı. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
    2. Farklı ve güzel bir bakış açısı. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  4. Merhabalar.
    Sayfamı ziyaret ettiğiniz ziyaretçi eklentisine bıraktığınız profil bilgierinizde sayfanızla ilgili hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Sizin sayfanıza ulaşabilmek için Google'ye "zaman tuşu" yazarak arattırdım ve tesadüfen hemen sayfanızın url adresini yakaldım ve ben de sizin sayfanıza iade-i ziyaret maksadıyla ulaşmış oldum. Ziyaretçi eklentisine profil bilgisi bırakmak yeterli değil, ziyaret ettiğiniz ve profil bilgisini bıraktığınız sayfanın son paylaşımına bir de yorum bırakırsanız, ilgili sayfa sahibi de size daha seri bir şekilde ulaşır. Aksi halde Blogger'in bir hatası olan bu ziyaretçi eklenti profil bilgi penceresindeki eksiklik tüm bloggerlerin işlerini zorlaştırmaktadır.

    Konuyu Blogger yönetici ve destekçilerine iletmemize rağmen hala bu profil bilgi penceresindeki eksikliği gidermediler. Sebebini de anlamış değilim.

    Ben de şu anda içerisinde yaşadığımız çağı bir türlü kabullenemeyenlerdenim. Ben de sizin gibi işte yüzyıl önce ya da yüzyıl sonra dünyaya gelmiş olsaydım diyenlerdenim. Ancak, yazınıza gönderilen son yorumda değinildiği gibi, dünyaya geliş zamanımızı seçemediğimize göre, içinde yaşadığımız yüzyılın sorunları ile ilgili nasıl baş edebilirizin çaresine bakmalıyız. Bu iş aynı benim ev işime dönüyor. Yıllar önce oturduğum dairenin ait olduğu binada çıkan bazı sorunlar nedeniyle dairemi sattım. Oradan kurtuldum. Ancak yeni satın aldığım daireye ait binada bu sefer de başka sorunlarla karşılaştım. Bu iki daireye ait binaların sorunlarını karşılaştırdığım da önceki dairemin sonradan satın aldığım daireden daha evla olduğunu yaşayarak gördüm ve yaptığım bu alışverişten hiç memnun kalmadım, hatta pişmanlar oldum.

    İşte durumlar böyle, hangi zamanda yaşıyorsak, o zamanın bardağının dolu tarafından bakacağız. Aksi halde bu işin içinden çıkamayız. Güzel bir yazı paylaşmışsınız. Kaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerim.
    Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun efendim, saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, öncelikle bilgilendirmeniz için teşekkür ederim. Ben de bu durumdan oldukça şikayetçiyim. Buna bir çözüm bulunmalı.

      Başka pencereden bakan insanların yorumları beni hep mutlu etmiştir. Hikayenizde gerçekleştiği gibi olabilir, sorunlar başka şekilde karşımıza çıkabilir ama o daireden ayrılmayı insan yine de istiyor. Bir kez yanlış yüzyılda doğduğu hissine kapıldı mı bu histen sıyrılması epey zor oluyor.

      Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim.

      Saygılarımla,

      Sil
  5. Kendinizi yazıyla ifade edişiniz çok kuvvetli. Böyle kişilere hep hayran olmuşumdur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu duymak benim için çok önemli. Çok teşekkür ederim düşüncenizi benimle paylaşma nezaketini gösterdiğiniz için.

      Sil
  6. İnsan zembereği kırılmış bir gönül eri gibi. İyi bir dünya kuruyorsun ve kurgulanıyorsun nafile. Çünkü bu çağ kalbi sökülmüş robotların çağı. Yazık!..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar