Dünya Dönmeyeli

 "Yoruldum." 

Hissizleştim artık. Her şey daha kötü, daha acımasız ve daha kahredici. Yavaş yavaş da değil üstelik; hızlı hızlı tüketti hayat beni. Artık dayanmak isteyecek gücü bulmak bile istemiyorum. Eskisi kadar cesur da değilim; rüzgar değse ağlıyorum. Şimdi bir bardak suyum; üstüme bir kova su döküldü ve ben taşıyamadım. Hissettiklerimi neden hissettiğimi anlatmak istemiyorum. Sadece bir sürü kötü duyguyu aynı anda hissetmeyi biliyorum. Ruh emiciler gelse hemen teslim olurdum.

 "Yoruldum." 

Ben bir insanın bu tek kelimelik koca cümleyi öylesine söyleyeceğine inanmıyorum. Hissizleştim artık. En çok korktuğum şeyden bile korkmuyorum artık. Bir yandan dünyanın bütün duygularını yaşıyorum ama diğer yandan hiçbiri yokmuşçasına donuk bir ifadeyle duruyorum. Hiçbir şeye tepki verecek halim kalmadı. O kadar mutsuz ve umutsuzum ki.

En sevmediğim duygu hep çaresizlikti. Şimdi onu iliklerime kadar yaşıyorum; her gün. Çünkü bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. Elimi ne zaman uzatsam orada hiçbir şey yok. Adımımı nereye atsam boşluğa düşüyorum. Boşluğun içinde bile boşluk var. Bir yere çarpmadan acıyor her yerim. Yardım isteyebileceğim kimse yok. Zaten olsa bile uzanan eli tutabilecek gücüm de kalmadı. Burada süzülüp ruh emicileri bekleyeceğim.

Uyumak istiyorum ama onu bile yapamıyorum. Düşünmekten uyuyamıyorum.

Hiçbir şey kalmadı. Geriye hiçbir şey kalmadı. İçimde hiçbir şey yok. İçim de dışım kadar bomboş. Hevesim kalmadı bir dakika sonrasına. Şimdi ne olacak? Yaptığım hiçbir şey bana iyi gelmeyecek. Şu sıralar hayatımda keyif aldığım tek şey dizi izlemek. Başkalarının hayatını izliyorum. İyi geliyor. Bana sahip olmadığım her şeyi veriyor. Bölüm bittiğinde ölüyorum. Hayata dönmek için diğer bölümü açmam gerekiyor. Ama bazen ondan bile sıkılıyorum. Hiçbir şey iyi gelmiyor. Hevesimi yitireli birkaç zaman oluyor. Uzun zaman. Bu ölmek. Asla gerçekten ölmüyorsun. Yaşamak, hayatta kalmak ve bir şeyler yapmak zorundaymışsın gibi hissediyorsun. Aslında hiçbir şey hissetmediğini unutarak...

Kalmadı. Geriye hiçbir şey kalmadı benden. Öylesine yaşıyorum. Bir umudum yok, bir hayalim yok, bir adımım yok. Bir çizgide ileri geri yürüyorum. Buradayım ama değilim de. Başka bir yerdeyim. Neredeyim? Bilmem. Nerede olduğumun da bir önemi yok aslında. Bir amacı var mı hayatın? Hayatta olmanın, hayatta kalmanın... Bir amacı var mı? Bir amacım var mı? Bir amacım yok. Ben yokum bu oyunda. Kendimi bir simülasyonda olduğuma ikna ettim. Böylesi daha katlanılır.

Savaştım kendimle. Kazanamadım. Hep yanlıştı sorular, cevaplar... Birbirine karıştılar. Eksildim. Yalnız kaldım. Beni hiç... Yenildim. Başka soru istemiyorum, başka cevap yok. Burada, bu çizgide... Yarım kalıyorum. Bir sonum var mı benim? Hayatımı baştan yaşayabilseydim farklı mı olurdu her şey? Bilmem. Belki daha kötü olurdu. Korktum ben. Bir kere korktuğumu kabullendim ve orada bittim ben. Bir daha hiçbir savaşı kazanamadım. Sindim. İçime sindim. Dışarıdan bakınca öyle görünmediğimi biliyorum ama içimde yenik bir ruh taşıyorum. Yoruldum. Daha fazla taşımak istemiyorum.  

Bazen ağlıyorum. Sanki zehrim akıp gidiyor. Bu o kadar iyi geliyor ki... Birkaç gün dayanacak gücü veriyor. Sonra yine baştan... Baştan... Bu daha ne kadar devam edecek? Sonsuza kadar sürecekmiş gibi geliyor. Bunları yazmak bile benim için çok zor. Ama yazmak istiyorum. Hepsi saçmalık olsa da bunlar benim saçmalıklarım. Ama saçmalık olmadıklarını biliyorum. Çünkü tüm bunları hisseden milyonlarca kişi bulabilirim. Dünyanın bu acımasız sistemi hepimizi kemirdi. Bir çizgide gidip gelen robotlara dönüştük. İnsan olduğumuzu unuttuk. Bunun farkına varıp kabullenemeyenler olarak da kendi kendimize yenildik. 

Sonsuz bir acıyla,



Yorumlar

  1. Merhabalar.
    Yazı ile ilgili tekrar geleceğim. "Ruh emiciler" kimler oluyor, merak ettim? Şayet bundan kasıt Azrail ise, bir insanın ölümü arzu edecek kadar şu hayattan soğumuş olmasını ben anlayabiliyorum.
    Selam ve saygılarımla.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Ruh emicilerle aslında Harry Potter evrenine gönderme yapmıştım. Yani Harry Potter kitaplarında ve filmlerinde yer alan fantastik bir şey. Google üzerinden aratabilirsiniz. :) Ama ben kısaca aşağıya not edeceğim.

      "Ruh Emiciler, Büyücü Savaşı'nda Voldemort'un yanında yer alınca Azkaban Hapishanesi'ndeki görevleri de son buldu. Orijinal adı Dementor olan Ruh Emiciler'in kendi ruhları yoktur. Bu yüzden yakaladığı kişinin ruhunu bir öpücük ile adeta ağzından vakumlayarak alır."

      Sil
    2. Merhabalar.
      Ruh emicilerle ilgili verdiğiniz bilgi ve açıklama için çok teşekkür ederim. Ben, Harry Potter kültürüne biraz yabancıyım. Bu zamana kadar ne filmlerini izledim, ne de kitaplarını okudum.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Merhaba,

      Rica ederim, bu vesileyle Harry Potter hakkında biraz bilgi vermiş olduğuma sevindim.

      Saygılarımla,

      Sil
  2. Merhabalar.
    "...Sonsuza kadar sürecekmiş gibi geliyor..." Sonsuzluk kavramı bizleri her zaman korkutmuştur. Sonsuzluk kavramında kaybolmak kadar kötü bir düşünce yoktur. Varlığın da, yokluğun da sonsuzluğu beni her zaman rahatsız eder. Çok tehlikeli bir kavram. Sonsuzluğa uzanıp uzanamayacağımızı her zaman sorgularız.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Aslında sonsuzluk kavramı benim her zaman hoşuma gitmiştir. Yorumlarınız için teşekkür ederim.

      Saygılarımla,

      Sil
  3. Merhabalar.
    "...Şu sıralar hayatımda keyif aldığım tek şey dizi izlemek. Başkalarının hayatını izliyorum. İyi geliyor. Bana sahip olmadığım her şeyi veriyor. Bölüm bittiğinde ölüyorum..."

    Ben de izlediğim her neyse hiç bitmesin istiyorum. Bitince gerçeğe dönüyoruz. Gerçekler bizi korkutuyor.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      "Gerçekler bizi esir alıyor." diyerek ekleme yapmak isterim.

      Teşekkürler.

      Sil
  4. Merhabalar.
    Hala yazınızı altını çize çize okumaya devam ediyorum. İçinizden geldiği gibi mi yazdınız? Bunlar size ait duygu ve düşünceler mi? Yoksa bu bir doğaçlama mı?
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Öncelikle böyle detaylı okuduğunuz için teşekkür ederim. Doğaçlama olmasını isterdim ama tamamen içimden geldiği gibi yazdığım bir yazı oldu.

      İyi günler dilerim,

      Sil
  5. Merhabalar.
    "...Hiçbir şeye tepki verecek halim kalmadı. O kadar mutsuz ve umutsuzum ki..." Bir insan geçici olarak mutsuz olabilir. Ancak, en tehlikelisi umudun kaybedilmiş olmasıdır. Umut kaybedildiğin de insan her şeyden vazgeçmiş demektir. Bence umudunuzu muhafaza etmeye bakın. "Umut fakirin ekmeği, ye Mehmet ye!"
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Umudu muhafaza edecek süreyi maalesef bitirdim.

      Değerli yorumlarınız, değerli fikirleriniz için çok teşekkür ederim.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Umudun muhafaza edilecek süresinin bitirilmiş olmasına üzüldüm doğrusu. Umutsuz yaşanamayacağını söylerler hep! Ben de kendimi umutlarımı tüketip tüketmediğim konusunda her zaman kontrol ederim. Örnek olarak eşimin bazı rahatsızlıkları konusunda umudumu kaybedince; beni, tarif edemeyeceğim onu kaybetme korkusu içimi sarar ve "olmaz öyle şey, o iyileşecek" der ve umutlanırım. İnşAllah bu yorumlarımla başınızı ağrıtmamışımdır.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Eşinize çok geçmiş olsun. Umudunuzu kaybetmemenize ayrıca sevindim. Estağfurullah, tam tersi düşünceleriniz benim için çok kıymetli. Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.

      Sil
  6. Bana sarıldığını hissettim; çünkü bazı cümleler canlı kanlıdır. :) Teşekkür ederim. O kadar iyi anlamışsın ki beni, o kadar iyi anlatmışsın ki düşündüklerini; üstüne ne eklesem fazla kalır. Seninle yıllardır sohbet ediyoruz, birbirimizi tanıyoruz gibi hissettim hep. Bunda yanılmadığımı bir kez daha anladım. "Belki tüm darbelerin acısı birikmiştir de onlar çıkıyordur." dedin ya, çok doğru. Bazen bir şey olması gerekmiyor; olan çoktan olmuştur. Asla ukalalık değil söylediklerin, çünkü yerinde olsam ben de aynısını söylerdim. Söylediklerin benim için her zaman kıymetli olmuştur, şimdi de öyle. Teşekkür ederim, bana her zaman dürüst olduğun için. :)

    Sevgimle,

    YanıtlaSil
  7. böyle hissetmeniz normal, hatta böyle hissetmeseniz sorun var demektir. herhangi bir panik ya da korkuya kapılmayın. kendinize kulak verin ve yüreğinize sorun ne olmalıydı olan ne... bu sorulardan sonra savunma mekanizmasının da etkisiyle kendi kendinizi iyileştireceksiniz. hayat garip bir olgu, insan bazen böyle hisseder ve yoluna daha güçlü devam eder, umarım siz de öyle yaparsınız... sevgilerle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tavsiyeleriniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar